Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydınlatılmış, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 26 Ocak 2022 tarihinde Twitter hesabında yayınladığı videoda mesnetsiz iddialarda bulunarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şahsiyet haklarını ağır şekilde ihlal ettiğini açıkladı. Avukat Hüseyin Okumuş, Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ‘Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu’ndan suç duyurusunda bulunulduğunu ve Kılıçdaroğlu aleyhine Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 250 bin TL’lik manevi tazminat davası açıldığını aktardı.
‘YALANLARLA BATMIŞ BİR MİZANSEN YAZMIŞ’
Hüseyin Aydınlatılmış’ın kamuoyuyla paylaştığı dava dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:
“Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ama davalının konuşması sırasında göstermiş olduğu Sayın Cumhurbaşkanımızın imzasını havi doküman ile peşkeş çekildiğini iddia ettiği ihale aralarında hiçbir bağlantı bulunmamaktadır. Davalının göstermiş olduğu evrak 20 Mayıs 2019 tarihli olup Kuzey Marmara Otoyolu’na ilişkin 1 Temmuz 2016 tarihinde imzalanmış bulunan Dilekçe Sözleşmesi’nin 27.2 maddesi uyarınca yapılması gereken bir işleme dair Sayın Cumhurbaşkanımız kadar Karayolları Genel Müdürlüğü’ne yetki verilmesinden ibarettir. İşbu belge, herhangi bir ihalenin yapılmasına veya herhangi bir ödemenin yapılmasına ilişkin değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir ihalenin herhangi bir şirkete verilmesine veya herhangi bir ödemenin yapılmasına dair bir imzası da laf konusu değildir. Davalının bahsetmiş olduğu 3 Nisan 2018 tarihli ihale ise Bursa Seri Tren ihalesi olup davalının buna ilişkin beyanları da ayrıntılarıyla hakiki dışıdır. Davalının dile getirmiş olduğu aynı ihalenin iki sene sonra daha yüksek fiyata verildiği hususu gerçeği yansıtmamaktadır. Her iki ihale dahilinde yapılacak işler birbirinden farklıdır. 2018 yılında yapılmış olan ihale, Bursa- Yenişehir- Osmaneli güzergahında hızlı tren işine ilişkindir. Bu meslek Yenişehir- Bursa arasındaki yaklaşık 56 kilometrelik kısımda yalnızca üst inşa işleri ve kalan yaklaşık 50 kilometrelik kısımda hem daha alçak yapı ayrıca üstteki inşa işlerinden oluşmaktadır. Yani toplamda 106 kilometrelik bir işe tekabül etmekte ve yaklaşık maliyeti 3 milyar 200 milyon Türk Lirası’na baliğ olmaktadır. Söz konusu ihale yasal gerekçelerle iptal edilmiştir.
Davalının konuşmasında geçen ve 2020 yılında yapıldığı açıklama edilen ihalenin kapsamı ise 2018 tarihli ihalenin kapsamından daha geniştir. 2020’de yapılan ihale konusu hızlı tren hattına Bandırma da dahil edilmiştir. Hem Bandırma- Osmaneli arasındaki daha alçak inşa ve üstteki inşa işleri ile birlikte ihale kapsamı 7 istasyondan oluşan ve hat uzunluğu 201 kilometreye ulaşan bir işe dönüşmüştür. Bu şekilde toplam metraj uzunluğu 2 katına çıkarılmıştır. Bu çerçevede alt yapı işleri 50 kilometreden 145 kilometreye, sinyalizasyon işleri iki katına, güzergahtaki kazı miktarı da 22 milyon metreküpe çıkmıştır. 2018 yılında yapılan ihale ile 2020 yılında yapılan ihale arasındaki farkın, ihale konusu işlerin kapsamındaki farklılıktan ve bölüm fiyatlarındaki artıştan kaynaklanmış olmasına karşın, sanık, sözde benzer kapsamdaki iş fahiş bambaşka bir fiyatla başkasına verilmiş gibi dobra dobra gerçek dışı bir iddiada bulunmuştur. İddiasına inandırıcılık kazandırmak için de sözünü ettiği olayla hiçbir şekilde ilgisi olmayan ve muhtevası itibariyle hukuka tutarsız herhangi bir unsur içermeyen Cumhurbaşkanımızın imzasına havi bir evrakı da göstererek yalanını sürdürmüştür. Sanık, Sayın Cumhurbaşkanımıza iftira atmak için yalanlarla dolu bir mizansen yazmış ve bu mizansen yarı gerçekmiş gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsiyet haklarını ağır bir şekilde zedeleyen fevkalade ağır ithamlarda bulunmuştur. Dava konusu sözlerin düşünce ve açıklama hürriyeti kapsamında himaye edilmesi muhtemel değildir. Çünkü bu hürriyetlerin sağladığı yetkiler açık açık kötüye kullanmış, Sayın Cumhurbaşkanımızın kişilik haklarını ihlal ederek, açıklama hürriyetinin sınırları aşılmıştır. sonuç olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen şikayet dilekçesinde Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Cumhurbaşkanına hakaret suçundan soruşturma açılması istek edilmiştir. Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne bahşedilen dilekçede ise 250 bin TL manevi tazminatın tahsili ile mahkeme kararının yüksek tirajlı bir gazetede yayınlanması istek edilmiştir.”