Ortak bir tehditle karşı karşıya kaldıklarında, devletlerin çeşitli uyum seçenekleri vardır. Resmi ittifaklar, açık askeri destek yükümlülükleri sunar. Birinci Dünya Savaşı’ndan önceki Üçlü İtilaf gibi diğerleri daha belirsiz anlayışlardır. Bu itilaf benzeri ittifaklar, düşmanlık durumunda resmi bir silahlı destek taahhüdünde bulunmuyor. Ancak, askeri desteği de tamamen dışlamıyorlar. Devletler neden sağlam ittifak taahhütleri yerine bu tür bir stratejik belirsizliği benimseyebilir? Resmi açıklamamız, bu soruyu kolektif eylem prizması aracılığıyla ele alıyor. Tarihsel emsallerle birleşen modelleme çabalarımız, bir anlaşmanın, devletlerin güçlü tehditlere karşı denge kurması için resmi bir ittifaktan daha etkili bir ittifak seçimi olabileceğini gösteriyor. Bir anlaşma, devletlerin tuzağa düşürme ve caydırıcılık arasındaki orta yolu bulmasına izin verir. Bir anlaşmanın kendi içinde çelişkili görünen bu iki amacının doğasında bulunan stratejik belirsizlik, özellikle dış tehditler büyük olduğunda, bir uyum stratejisi olarak başarısının önemli bir bileşenidir. Bununla birlikte, iki devlet arasındaki güç asimetrisi, ittifak ve itilaf arasında farklı tercihlere neden olabilir.
Bu rapor, RAND Corporation Harici yayın serisinin bir parçasıdır. Birçok RAND çalışması, hakemli bilimsel dergilerde, ticari kitaplarda bölümler olarak veya diğer kuruluşlar tarafından yayınlanan belgeler olarak yayınlanır.
RAND Corporation, araştırma ve analiz yoluyla politika ve karar verme sürecini iyileştirmeye yardımcı olan, kar amacı gütmeyen bir kurumdur. RAND’ın yayınları, araştırma müşterilerinin ve sponsorlarının görüşlerini yansıtmayabilir.
Kaynak : https://www.HaberdekiSesiniz.org/pubs/external_publications/EP70098.html