İstanbul’da bulunan Raffles Hotel’de gerçekleştirilen etkinliğe Demirören Medya Gazeteler Reklam Grup Başkanı Orçun Çevikoğulları, Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, Türkiye Tekvando Federasyonu Başkanı Metin Şahin, Türkiye Basketbol Federasyonu CEO’su Ömer Onan, Anadolu Efes Başantrenörü Ergin Ataman, Okçuluk Milli Takımı Antrenörü Yusuf Göktuğ Ergin, Sanatçı Ruhlu Cimnastik Ulusal Takımı Antrenörü Yılmaz Göktekin, olimpik sporcular Mete Gazoz, Yasemin Ecem Anagöz, Eda Erdem Dündar, İbrahim Çolak, Ferhat Arıcan, Merve Çoban, Eray Şamdan, Uğur Aktaş, Hatice Kübra İlgün ve Hakan Reçber ile çok sayıda misafir katıldı.
ORÇUN ÇEVİKOĞULLARI: SPORCULARIMIZI BURADA BAKMAK BİZLER İÇİN BÜYÜK GURUR KAYNAĞI
Başlangıç konuşmasını yapan Demirören Medya Gazeteler Reklam Grup Başkanı Orçun Çevikoğulları, katılımcılara ve davetlilere teşekkürlerini ileterek sözlerine başlarken, şöyle konuştu:
“Sporcular, spor dünyasının başarılı yöneticileri, bu önemli ve büyük zirvede bizlerle birlikte olduğunuz, heyecanımızı paylaştığınız için teşekkür ederiz. Sizleri burada bakmak bizler için büyük gurur kaynağı. Ülkemize birçok alanda başarılar kazandırmış, sporunun disiplinini, ekip ruhunu hissetmemize vesile olmuş siz değerli sporcuların karşısında almak benim için büyük bir coşku kaynağı. Bugün hem konut sahibi keza de eski acemi bir basketbolcu olarak karşınızdayım. İlkokulda başlayan bir basketbol maceram vardı. Üniversiteye değin devam etti. Ardından yaşam koşuşturmacası derken bir şekilde basketboldan uzaktan kaldım. Sporun iletişimi ne kadar güçlendirdiğini biliyorum. Ben spor kariyerime devam edemedim ama çocuklarımın spor yapmasının ne dek önemli olduğunu biliyorum. Kızım lisanslı olarak yüzüyor, oğlum ise lisanslı olarak basketbol oynamaya devam ediyor. Hatta kadın milli voleybol takımımızın başarılarının peşinde yüzme antrenmanlarından sonra voleybol antrenmanlarına da gidiyoruz. Birçok sporcuya rol model teşkil ediyorsunuz, bunun için de hem teşekkür ederiz. Dünyanın en iyi basketbolcusu ve sporcularından birisi Michael Jordan’ın bir sözü var: ‘Başarı olmayı öğrenmek için önce başarısız olmayı öğrenmelisiniz’ diyor. Spor yalnızca spor yapan değil, etrafında yarattığı çemberin içine herkesi alıp, bazen tek bir kişiyi, ara sıra milyonları etkileyen özgün bir vaka. Disiplini, takım ruhunu, kararlılığı, başarısızlığı kabullenmeyi, daha iyi olma arzusunu dinç ve güçlü yaşamayı spor öğretiyor bize. Aslında bütün bunlar iş hayatının da vazgeçilmezleri ve anahtarı. Dünyanın en başarılı sporcularına, en başarılı spor kulüplerine baktığınız vakit arkalarında kurumsallaşmış profesyonel bir yönetim anlayışı olduğunu görüyoruz. Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda ve milletlerarası müsabakalarda alınan başarılar hepimizi gururlandırdığı gibi Türkiye’de spor yönetiminin kurumsallaşma namına meyveleri olduğunu düşünüyorum. Umuyorum sporun diğer branşlarında da bu hoş örnekler artarak devam edecek.”
METE GAZOZ: TOKYO, BİZİM İÇİN HER ŞEYİN BAŞLANGICI OLDU
İlk olarak yapılan okçuluk oturumunda Yusuf Göktuğ Ergin, Mete Gazoz ve Yasemin Ecem Anagöz deneyimlerini aktardı ve sorulara cevap verdi.
2020 Tokyo Olimpiyatları’nda kazandığı altın madalyanın hikayesinden bahseden Mete Gazoz, “Biz özellikle bu sene, son oktaki yaşadığımız zorlama ve stresi yönetebilmek için gereken antrenmanları yaptık. Bizim olimpiyatlara gittiğimiz gün kendimize söylediğimiz söz şuydu: ‘Biz gelene kadar elimizden gelen her şeyi yaptık. Daha iyi almak için yapabilecek hiçbir şey değil. Olursa olacak.’ Olimpiyatlarda o son okun 10’a gideceği çok belliydi. Okun 10 atacağına belirli olduğum tek ok oydu. 5 yıl her tarafında çok fazla çalıştık ve çok artı emek verdik. Bir yerde bu emeklerin karşılığını alacağımızı biliyorduk. Tokyo, bizim için her şeyin başlangıcı oldu” ifadelerini kullandı.
YASEMİN ECEM ANAGÖZ: PARİS İÇİN FAZLA KARARLIYIM, MADALYA GETİRECEĞİMİ SÖYLEYEBİLİRİM
Yasemin Ecem Anagöz, okçulukta bir sınır olmadığını ve en çok önem verdiği şeyin bu olduğunu belirterek, “15 yaşındayken kendimden 30 yaş daha büyük isimlerle yarışabiliyordum. Cinsiyet ayrımı yok, Mete’yle takım olabiliyoruz. Okçulukta benim ilgimi çeken şey bu oldu. Sınırsız bir yaşamı fazla önemsiyorum, okçuluk da bana bunu sağlıyor. Mete’yle dış hayatta ne değin yakınsak, müsabakalarda da öyle olduk. Takım halinde bir şey edebilmek için iki kişinin enerjisinin uyması gerektiğini düşünüyorum. Mete’yle biz bunu yakaladık, o yüzden tarihi başarılara imza atabiliyoruz. Paris için fazla kararlıyım. İstatistiklerime bakarak takım ve bireysel olarak madalya getireceğimi söyleyebilirim. Kaç tane olimpiyata gidebilirsem gideceğim” dedi.
YUSUF GÖKTUĞ ERGİN: KENDİMİ ANTRENÖRLÜKTE GELİŞTİRMEK İÇİN FAZLA ÇALIŞTIM
Yusuf Göktuğ Ergin ise şunları söyledi: “Sporculuk hayatım baştan başa kendimden genç sporcularla ilgilenmeyi, onları uyarmayı ve geliştirmeyi kendime tahsis edinmiştim. Okçuluk, içine girdiğiniz zaman içinden çıkmak istemeyeceğiniz bir şey ve sonsuza kadar da ok atamayacağım için, kendimi antrenörlük alanında geliştirmek için fazla çalıştım. Eğitimimi bu yönde aldım. Fazla övünç duydum. çok büyük bir gurur. Antrenman sürecinde birtakım şeyleri görebiliyorduk. Aldığımız veriler, bir müsabaka geçireceğini gösteriyordu. Uluslararası okçuluk camiasında da Mete’nin kazanabileceği yönünde bir beklenti oluşmuştu. Bu beklentiyi yönetmek fazla önemliydi. Hedefimizi başarmış elde etmek, her şeyin planladığımız gibi gitmesi, keza sonuç anlamında bizi onurlandırdı keza de kendimize olan güvenimizi artırdı.”
EDA ERDEM DÜNDAR: KEZA ÜLKEMİZİ KEZA DE TÜRK KADININI TEMSİL EDİYORUZ
Voleybolu konu bölge ikinci oturumda ise TVF Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, A Milli Bayan Voleybol Takımı Kaptanı Eda Erdem Dündar ve Vestel Yurt İçi Satmak ve Pazarlamadan Sorumluluk Sahibi Genel Müdürü Ergün Güler açıklamalarda bulundu.
Eda Erdem Dündar, keza Türkiye’yi ayrıca de Türk kadınını uygulamak için mücadele ettiklerini kaydederek, “Biz keza ülkemizi ayrıca de Türk kadınını göstermek için mücadele ediyoruz. Bunun yanında iltifatlar aldığımız süre fazla daha pozitif mutlu oluyoruz. Güney Kore maçı hepimiz için büyük bir hayal kırıklığıydı. İyi geldik, kurada Güney Kore çıktığı için de sevindik. O gün Kore bizden daha iyiydi. Spor böyle bir şey. Biz muhakkak kazanırız, cepte diye düşünmedik fakat genel algılama öyleydi. Biz de büyük bir özgüvenle sahaya çıktık ama genç bir takımız. Biz o gün stresi iyi yönetemedik. Genç bir takım olmanın verdiği stres bizi aldı götürdü. Tie-break fazla kötü geçti. İyi bir takım, iyi oyuncuların, o yenilgiden, o çöküşten nasıl ayağa kalktığı kayda değer olan. Biz nasıl bir takım olduğumuzu gördük. Avrupa Şampiyonası o kötü anıları silmek için güzel bir kaçış oldu bize” değerlendirmesinde bulundu.
MEHMET AKİF ÜSTÜNDAĞ: PAYDAŞLARLA PAYLAŞMAK ÖNCELİK OLMALI
Mehmet Akif Üstündağ, voleybolu samimiyetle yönettiklerini dile getirdi ve şöyle konuştu: “Milli takımda 6 ay antrenörlük yaptım, sonrasında yöneticilik yaptım. Ben dünyasını spor üzerine kurmuş birisiyim. Malatyaspor’da, Türk Telekom’da ödev yaptım. Birçok branşta ödev aldım. Yüzme ve güreş federasyonlarında da tahsis yaptım. Biz voleybolda ne yapıyoruz? İnanıyoruz. Paydaşlarla ilerlemeye ağırlık veriyoruz. Arkadaş Canlısı almak önceliğimiz olacak, paydaşlarla paylaşmak önceliğimiz olacak. Biz voleybolda bunu yapıyoruz. Kulüplerle aramız çok iyi. Kulüplerle federasyon arasındaki ilişki muazzam şekilde ilerliyor. Bugün dünyanın en iyi ligine sahibiz. Bugün dünya sıralamasında milli takım düzeyinde 4’üncü sıradayız. Avrupa kıtasından birincil 4’te yer alan tek takımız. Bunlar rastlantı yok.”
ERGÜN GÜLER: SPORA YATIRIM YAPTIĞINIZ VAKIT, SPOR ORGANİZASYONU DEVAM ETTİĞİ SÜRECE İSMİNİZ ORADA YAŞIYOR
Ergün Güler ise şunları söyledi: “Bizim manzara açımız sosyal yükümlülük projesinden ziyade, bir yatırım. Sosyal mesuliyet bunun ayrılmaz parçası fakat asli unsuru yok. Siz bir marka olarak irtibat faaliyetlerinde bulunduğunuz süre yatırım yapıyorsunuz. 1-2 haftalık bir iletişimden sonra kasıt kitleye soruyorsunuz, aklınızda ne kaldı? Yüzde 5’i olur ya hatırlıyor. Fakat spora yatırım yaptığınız zaman, spor organizasyonu devam ettiği sürece isminiz orada yaşıyor, herkesin aklında yer ediniyor.”
FERHAT ARICAN: BU BAŞARIYI SÜRDÜRÜLEBİLİR AYLA GETİRMELİYİM
Cimnastiği konu alan üçüncü oturumda ulusal cimnastikçiler Ferhat Arıcan ve İbrahim Çolak ile Sanatçı Ruhlu Cimnastik Ulusal Takımı Antrenörü Yılmaz Göktekin açıklamalarda bulundu.
2020 Tokyo Olimpiyatları’nda bronz madalya kazanan Ferhat Arıcan, madalyanın çok kayda değer olduğunu lakin bundan daha önemli şeyler olduğunu dile getirerek, “Biz burada başarı alıyoruz, madalya kazanıyoruz, ülkemizi temsil ediyoruz ama madalyalardan daha manâlı şeyler var. Bir çocuk gördüğümde bana, ‘Ferhat ağabey, seni gördüm olimpiyatlarda, ben de cimnastiğe başlayacağım’ diyorsa, bu benim için her şeyden manâlı. Ben bu başarıyı sürdürülebilir işik halkasi getirmeliyim, geleceğin parlak nesillerine de iletmem gerekiyor. Çok mutluyum bir rol model olduğum için” ifadelerini kullandı.
İBRAHİM ÇOLAK: OLİMPİYATLARIN ERTELENMESİ BENİM İÇİN BAHT OLDU
İbrahim Çolak, 2020’de yaşadığı talihsizlikten bahsederken, “Dünya Şampiyonası’ndan daha sonra biceps tendonum koptu ve 5 ay daha sonra olimpiyatlar vardı. Her şey çok fena gidiyor diye düşünürken, olimpiyatların bir sene ertelendiği haberini aldık. Bu benim için çok büyük bir talih oldu. Sonrasında bir operasyon geçirdim ve yoğun çalışmalarım sonucunda 7 ay sonraki Avrupa Şampiyonası’nda yarışabilme şansı yakaladım. Bu gerçekten fazla önemliydi benim için. Olimpiyatlarda da bütün hazırlanmış halde yarışabildim” diye konuştu.
YILMAZ GÖKTEKİN: PARIS 2024’TE ÜLKEMİZİ TAKIM OLARAK TEMSİL EDECEĞİZ
Yılmaz Göktekin ise şunları söyledi: “O dönem yeni seçilen federasyon başkanımız Suat Çelen göreve başladıktan daha sonra projeler hazırlandı, hedefler belirlendi. 2014’te takım olarak Çin’de katıldığımız bir turnuva vardı. Ülke sıralamamız 45 civarındaydı. O dönem birkaç sporcuyla bulunma için bir maksat belirledik. 25’inci olduk o turnuvada. İlk 24’e giremedik. Bir hayal kırıklığı oldu bizde. 2018 Dünya Şampiyonası’nda ise 15’inci olduk. İlk 12’ye giremedik. Takım olarak değil de kişisel olarak olimpiyatlara en fazla kişiyle katılan takım Türkiye oldu. 5 sporcuyla katıldık. Federasyonumuzun projeleri devam ediyor. Ben bu ekibe inanıyorum. 2024’te biz ülkemizi takım olarak temsil edeceğiz.”
ERGİN ATAMAN: SPORDA DÜN YOK, KAZANDIĞIMIZ ŞAMPİYONLUK TARİHE GEÇTİ VE BİTTİ
Fanatik Sports and Business Summit 2021’in dördüncü oturumunda Anadolu Efes Başantrenörü Ergin Ataman ile basketbol sohbeti gerçekleştirildi.
Son EuroLeague şampiyonu Anadolu Efes’in deneyimli koçu Ergin Ataman, sporda dün olmadığını söyleyerek, “Kazandığınız şampiyonluk tarihe geçti. Kupa müzemize geldi. Türk toplumu mutlu oldu. Biz çok mutlu olduk ama bitti artık. hemen zirvede değiliz. İlk maçta Real Madrid’e kaybettik dolayısıyla 13, 14’üncü sıradayız (Gülerek). Bundan Böyle takımlar size karşı daha motive, taraftarlar size karşısında daha motive. Her gittiğimiz yerde bununla karşılaşacağız. Olağan sezonda 35 maç yapıyorsunuz. Madrid deplasmanında kazanacaksın diye bir şey değil. Bu bir maraton. Biz her tarafta şampiyon edinmek için başlamıyoruz. Böyle başladığın zaman fazla zorlama aşağı hissedersin. peyderpey düşünüyoruz. Önemli olan nasıl uğraş edeceğimiz ve nasıl basketbol oynayacağımız” dedi.
MERVE ÇOBAN: OLİMPYATLARDA KAZANDIĞIM MADALYA ÇOK ÖZELDİ
Beşinci oturumda ulusal karatecilerin görüşlerine yer verilirken; Merve Çoban, Uğur Aktaş ve Eray Şamdan açıklamalarda bulundu.
2020 Tokyo Olimpiyatları’nda bronz madalya kazanan Merve Çoban, “Karate erkek sporu’ algısına maruz kaldığım fazla süre oldu. Hatta dedem bile aileme, ‘Merve’yi karateye göndermeyin, erkek sporu’ demişti. Ama ailem bana inandı ve güvendi, sonuçta ben de bu başarılara ulaşabildim. Olimpiyatlarda kazandığım madalya fazla özel oldu benim için” ifadelerini kullandı.
ERAY ŞAMDAN: OLİMPİYATLARIN ERTELENMESİ ÇOK İŞİME YARADI
“Geldiğimizde daha büyük bir karşılama bekliyordum ama yeniden güzel bir karşılama oldu” diyen olimpiyat gümüş madalyası sahibi Eray Şamdan, “Pandemi sebebiyle olimpiyatların ertelenmesi benim adıma fazla hoş oldu. Geçen yıl düzenlenseydi olimpiyatlara gidemeyebilirdim. Ertelenmesi benim çok işime yaradı. Karatenin içerisinde olanlar benden fazla bir şey beklemiyordu. ‘Eray 3’üncü olsa çok hoş olur’ yorumları vardı. Bunlar beni kamçıladı. Hep yardım mesajları alıyoruz” yorumunu yaptı.
UĞUR AKTAŞ: OLİMPİYATLAR, KARATENİN KANAYAN YARASIYDI
Karatenin uzun senelerdir olimpik branş olmamasının sıkıntısını yaşadıklarını söyleyen olimpiyat bronz madalyalı karateci Uğur Aktaş ise “Olimpiyatlar, karatenin kanayan yarasıydı. Avrupa ve dünya şampiyonluklarına sahip sporcularız. Lakin olimpik bir branş olmadığı için çok artı ön planda yer almıyorduk. Rio Olimpiyatları’nda yapılan toplantıyla 2020’de olimpiyatlarda karatenin yer alacağı belirli oldu. Biz de çok mutlu olduk. Bize nasip oldu. Kişi sayısı sınırlı olduğu için gittiğimiz her turnuvada üstteki sıralarda yer almaya çalıştık. 23-24 turnuvada mücadele etmemiz gerekiyordu. Başarılı bir branş olduğumuz için bizden beklentiler de arttı” diye konuştu.
METİN ŞAHİN: TÜM FEDERASYONLARIMIZDAN YETKİLİLERİN DÜNYA FEDERASYONLARINDA OLMASI GEREKİYOR
Fanatik Sports and Business Summit 2021’in son oturumunda ise Türkiye Tekvando Federasyonu Başkanı Metin Şahin ile milli tekvandocular Hatice Kübra İlgün ve Hakan Reçber deneyimlerini paylaştı.
Metin Şahin, şöyle konuştu: “2005 yılında Dünya Tekvando Federasyonu yönetimine girdi. 200 ülkenin delege seçimiyle oluyor. Dünya Tekvando Federasyonu’nda 16 idareci var. Burada girmek kolay yok. Geçtiğimiz haftalarda 20 sene daha sonra ilk olarak İstanbul’da yapılan seçimlerde birinci asbaşkan seçildim. Ülkemizin çıkarları ve menfaatleri konusunda gereğini yapmamız açısından oralarda olmamız fazla önemli. Tüm federasyonlardan yetkililerin dünya federasyonlarında yer alması gerekiyor. Hakkın korunması adına oralarda elde etmek gerekiyor.”
HATİCE KÜBRA İLGÜN: PANDEMİ BİZİ ÇOK ZORLADI
2020 Tokyo Olimpiyatları’nda bronz madalya şampiyon Hatice Kübra İlgün, pandeminin etkilerinden bahsederek, “Pandemi bütün sporcuları eve kapattı ama önümüzde olimpiyatlar vardı ve çalışmamız gerekiyordu. Bu bizi fazla zorladı lakin antrenmanlarımızı sürdürdük. Olimpiyatların bir sene ertelenmesiyle, arada müsabakalar oynadık ve bu müsabakalarda iyi sonuçlar alınca olimpiyatlara iyi hazırlandığımızı gördük. Olimpiyatlarda da madalyaya ulaştık” dedi.
HAKAN REÇBER: 2024’TE ALTIN MADALYA İSTİYORUM
Olimpiyat bronz madalyası sahibi Hakan Reçber ise olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonu Mal Varlığı Tazegül’ü idol olarak gördüğünü ve geriye doğru dönük tüm maçlarını izlediğini söyledi. Servet Tazegül’le kendisini kıyaslaması için başta olimpiyatlarda altın madalya kazanması gerektiğini dile getiren Reçber, 2024 Paris Olimpiyatları’nda altın madalya elde etmek istediğini ve bunun için fazla çalışacağını belirtti.